Propeller

18 Aralık 2011 Pazar

Boğaziçi'nde Finans Mühendisliği

1 yıla yakındır blogda yazmaya ara vermiştim.
Bir öğrencinin gelecek yaşamını en AKTİF şekilde belirleyeceğini düşündüğüm mezuniyet öncesi son yılımda gerek derslere ve akademik sınavlara, gerek profesyonel gelişime ve kariyer planlarıma vaktimi ayırdığımdan bu ana kadar blogun aklımdan geçmediğini söyleyebilirim.

Uzun yıllar önce keşfederek lisansımın ilk yılından itibaren hayal ettiğim yüksek lisansıma başladım ve devam ediyorum. Boğaziçi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü'nde almakta olduğum Finans Mühendisliği yüksek lisansı ile ilgili kısa kişisel tecrübelerimi aktaracağım.



Öncelikle bölümü tanıtmak istiyorum.

Dünyada Columbia, Berkeley, Princeton, MIT gibi okullarda bu alana öncülük edildi. Ülkemizde ise Boğaziçi Üniversitesi'nin yanında son yıllarda Kadir Has Üniversitesi ve Maltepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüleri bu yüksek lisans eğitimini vermekteler. Finans sektörünün ve ürünlerinin durmaksızın dönüşüm ve gelişiminden dolayı disiplinde oldukça yoğun inovasyon ve gelişim gözleniyor.

2002 yılında bugünkü S.P.K. başkanı Prof. Vedat Akgiray ve halen dersler vermekte olan saygıdeğer hocalarımız tarafından kurulan bölüm tam anlamıyla interdisciplinary bir alan. Endüstri Mühendisliği, Matematik ve Finans alanlarının katılımıyla Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde Türkiye ile tanıştırılan Finans Mühendisliği disiplini finansın tekniğini ele alıyor. Finansal modelleme, eniyileştirme, programlama, strateji geliştirme, fiyatlandırma, risk yönetimi, yeni finansal ürünlerin tasarlanması ve hayata geçirilmesi ile mevcutlarının değerlendirilmesi fonksiyonları ana konular.

Bölüme girebilmek için iyi bir Ales(özellikle 90+) ya da GRE puanı ve TOEFL yanında 1 - 2 yıllık mesleki tecrübenin gerekli olduğunu gözlemledim. Sınıf yeni mezun ya da 1-2 yıldır çalışan yarıya yakını banka ve yatırım kurumlarında hazine, menkul kıymetler, risk yönetimi ve teftiş bölümlerinde görev yapan öğrencilerden oluşuyor. Sanırım yeni işe başlamışları seçmelerinin sebebi derslerin içeriğine yabancı kalacak öğrencileri seçmek istememeleri. Aksi takdirde oldukça zorlayabilir. Dersler hafta içi akşam 19:00dan sonra ve Cumartesi günleri  olacak şekilde veriliyor.



İlk dönem alınan İleri Stokastik konular ve modelleri içeren "Math of Uncertainty" illallah dedirten cinsten zorlasa da konuları biraz olsa yakalayabilmek büyük fayda sağlayacak türden. Matematik altyapısı sağlam olmayanların epey zorlanacağını bu dersi gördükten sonra ve gelecek dönem göreceğim "Financial Calculus" sebebiyle rahatlıkla söyleyebilirim. Yine bu dönem aldığım "Optimization Models in Economics and Finance" dersi benim gibi mühendis backgroundu olmayanları zorlayacak düzeyde ele alınmakta.

Neredeyse her hafta maruz kaldığımız homeworkler hemen hepsi çalışmakta olan öğrenciler için derslerin zorluğuna ilave yük olsa da eğer "yapabilirseniz" öğrendiğinizi hissettirebiliyorlar. Ayrıca haftaiçi bu sebeple derslerden kopmamış oluyorsunuz :).

Introduction to Financial Engineering dersi tamamıyla sektördeki yöneticilerin verdikleri seminer ve derslerden oluşuyor. Sektörü tanımak ve doğru konumlandırmak için oldukça yararlı olduğunu söyleyebilirim.

Ders Listesi aşağıdaki gibi:

Introduction to Financial Engineering
Optimization Models in Ec. and Finance 
Fundamentals of Economics   
Mathematics of Uncertainty 
Corporate Finance  
Financial Econometrics  
Financial Calculus
Derivative Securities and Markets 
Computational Finance
Investment Analysis & Portfolio Theory 
Dynamics of Financial Systems
Financial Engineering Project I    
Financial Engineering Project II   
C++ Programming for Finance       
Data Mining in Finance  
Numerical Methods in Finance

Çok sayıda öğrencinin ilk dönemin bitmesi ile birlikte işiyle götüremeyip ayrıldığı bu eğitime vakit ayırıp okul dışı zamanlarda çalışmanın gerekli olduğunu söyleyebilirim. Tümünde başarısız olduğum vize sınavlarımın üstüne finalleri verir ve ikinci döneme geçebilirsem yeni tecrübelerimi paylaşmaya devam edeceğim.

27 Temmuz 2011 Çarşamba

GELECEĞİN 18 MESLEĞİ

GELECEĞİN MESLEKLERİ
HURRİYET


"Kızımı ne doktorlar ne mühendisler istedi de vermedim” klişesi artık geçmişte kaldı. Tercih yaparken, üniversite yerine meslek seçin.
Bu seçimi yaparken de bugünün değil, gelecek on yılın koşullarını hesap edin. 


  


İşte önümüzdeki dönemde değeri artacak meslekler.

AB Uzmanlığı

Türkiye'nin Avrupa Birliğine uyum süreci, özel sektör ve KOBİ'lerde AB uzmanı ihtiyacını doğurdu. Türkiye AB'ye girse de bu alanda çalışanlara ihtiyaç duyacak. Bu yüzden AB uzmanlığı 'önümüzdeki 10 yılın en gözde alanı' olarak görülüyor. AB uzmanları sadece Devlet Teşkilatı ve Dış İşleri Bakanlığı'nda değil aynı zamanda özel sektörde de aranan kişiler haline geliyor.

Yönetim Bilişim Sistemleri

Bu alanda çalışanlar bilgisayar programlama sistem tasarımı veri iletişimi gibi konuları ile organizasyon, ekonomi pazarlama, finans gibi konularda eğitiliyorlar. Mezunlar, kuruluşların insan kaynakları, işletme ve bilgisayar, organizasyon, pazarlama ve finans hizmetlerinde üst kademede çalışabilirler.

Endüstri Mühendisliği

İnsan, bilgi, malzeme, donanım ve süreçlerin kullanılması, geliştirilmesi ve yönetimi ile ilgilenen endüstri mühendisliği çağın tercih edilen meslekleri arasında yerini alıyor. Bölümün mezunları bilgi işlem uzmanlığı, makine üretim sektörleri ve bilgisayarın mevcut olduğu alanlarda iş bulma imkânına sahiptirler.

Enformatik

Bu alanda çalışanlar işletme içinde gerekli bilgi akışının düzenlenmesi, işlenmesi ve yönetime yararlı hale getirilmesi için gerekli yazılım ve donanımla ilgilenirler. Mezunlar, işletmelerde, bilgisayarın kullanıldığı tüm birimlerde, muhasebe, finans, bütçe pazarlama bölümlerinde bilgi akışının düzenlenmesi ve bilgisayar aracılığı ile kontrolü gibi alanlarda çalışabilirler.

Ergonomi Mühendisliği

Modern Ergonomi dalında çalışanların verimliliğini arttırmayı hedefleyen bu dalda mühendisler ergonomik ortamlar hazırlar. Bölümün mezunları finans kurumları ve endüstri kuruluşlarında çalışabilirler.

Uluslararası Finans

Bu sektörde uluslarası finans piyasalarından kaynak sağlayıp bunu en verimli ve etkin şekilde yatırıma dönüştürmeye gayret eden, banka, sigorta ve borsa şirketlerinde yönetici olarak çalışabilecek kişilerdir. Türkiye'de faaliyet gösteren uluslarası şirketlerde finansal analist, strateji planlama yöneticisi ve borsa uzmanı olarak çalışabilirler.

Fizik Tedavi Uzmanlığı

Ortalama yaşam beklentisinin arttığı günümüzde yaşam kalitesi de ön plana çıkan değerler arasında. Yaşamı daha da kaliteli hale getiren branşlardan biri de fizik tedavi uzmanlığı. Derslerdeki başarının yanı sıra fiziksel olarak da bazı koşulların arandığı bu alan rahat bir gelecek vaat ediyor.

Sermaye Piyasası Uzmanlığı

Bu kişiler ülkedeki menkul kıymetleri yabancı yatırımcılara pazarlayan uluslararası sermaye piyasa uzmanlarıdır. Ülkeye Finansman sağlarlar. İktisat ve işletmeyle birlikte muhasebe, finans, pazarlama ve diğer sosyal bilgiler dallarındaki yetenekleri, meslekleri açısından önemlidir. Türkiye’de sermaye piyasalarının gelişmesiyle öne çıkan bu meslek gelecekte çok önemli olacak.

İnternet Gazeteciliği

Gelişen çağın teknolojileriyle birlikte yıllardır var olan gazetecilik mesleği de yeni bir boyut kazandı. Bu yeni gazetecilik anlayışına doğru hızlı şekilde yol alan internet gazeteciliği ve yayıncılığı mezunları gazetelerde, ajanslarda, haber sitelerinde, radyo ve televizyonlarda editör ya da muhabir olarak çalışma imkanı buluyorlar.

Gıda Mühendisliği

Günümüzde tüketicilerin sağlığa uygunluk standartları yüksek ortamlarda üretilmiş ürünlere olan talep fazlalığı gıda mühendislerine olan ihtiyaçları arttırmıştır. Yağ teknolojisi, meyve-sebze teknolojisi, hububat teknolojisi, süt teknolojisi, et teknolojisi gıda maddelerinin ambalajlanması, duyusal analiz, temel işlemler, moleküler biyoloji, mikrobiyoloji alanlarında eğitim alan öğrenciler gıda laboratuarlarında, gıda üretim tesislerinde kolaylıkla iş bulma imkanına sahipler.

Elektronik Haberleşme Mühendisliği

Bu alandaki kişileri İletişim sistemlerinin ve her türlü elektronik aletin tasarımı, üretim teknolojisi, çalışma ilkeleri, yapımı ve işletilmesi ile ilgili alanlarda çalışırlar. Elektronik ve haberleşme mühendisleri, ulusal ve çok uluslu şirketlerde, radyo-TV yayını ve internet hizmeti ile ilgili kuruluşlarda, bilişim teknoloji şirketlerinde, sağlık sektöründe mühendislik kuruluşlarında, gerek araştırma geliştirme gerekse üretim ve pazarlama birimlerinde rahatlıkla iş bulabilmektedirler.

Mekatronik Mühendisliği

Mekatronik mühendisi, mekanik, elektrik, elektronik, bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin bir arada kullanılarak endüstriyel ürünlerin tasarımı ve üretimini planlıyor. Mezunlar çeşitli ürünlerin tasarımında ve imalatında yardımcı eleman olarak çalışabiliyorlar. Öte yandan bakım, onarım, arıza giderme gibi alanlarda da çalışmaları mümkün.

Moleküler Biyoloji ve Genetik

Genel çalışma alanı biyolojik olayların molekül yapısı ve hücre işlevlerinin araştırılması. Tarım çevre ve orman Bakanlığı’na bağlı kuruluşlarla adli tıp ve kriminoloji laboratuarı iş imkânı sağlıyor. Özel sektörde sağlık ve biyoteknolojik çalışma yapan kurumların çeşitli üretim aşamalarında moleküler biyoloji ve genetik uzmanları tercih ediliyor.

Psikoloji

Türkiye'de oldukça hızlı gelişen bir meslek dalı. Bölümün mezunları kamuoyu ve pazar oluşturma şirketlerinde rahatlıkla iş bulabildikleri gibi özel muayenehaneler açarak da hizmet verebilirler. Psikoloji bölümü gelecekte de çoğunluğun tercih ettiği bir meslek.

Tüm Devre Tasarım ve Üretim Uzmanlığı

Üniversitelerin elektronik mühendisliği bölümünde okuyanların üçüncü yılından sonra seçtikleri mikro elektronik bölümünde 'tüm devre tasarımı ve iyon ekme tekniği' konularında eğitim veriliyor. Mezunların TÜBİTAK ve üniversiteler dışında çalışma alanı kısıtlı. Ancak dünyada önü oldukça açık. Bu alanda eğitim alan Türk mühendisler yurt dışında cazip koşullarla çalışma imkânı buluyorlar.

Görsel İletişim Tasarımı

Jenerik çekmekten, paket tasarımı yapmaya kadar geniş bir çalışma alanı burası. Yaratıcılığın teknolojiyle buluştuğu bu alan görsellikle ilgili birçok yerde iş sahasına sahip. Tasarımcılar; iletişim medya ve reklamcılık alanlarının yanı sıra bilgisayar destekli grafik tasarımı ile de uğraşabiliyor. Bölüm öğrencileri mezun olmadan iş teklifleriyle karşılaşabiliyor.

Uluslararası İlişkiler

Farklı ülkelerle profesyonel platformlarda sürdürülen ilişkiler uluslararası ilişkiler uzmanlarına duyulan ihtiyacı arttırıyor. Öğrencilere verilen yabancı dil eğitimleri de bu mesleği daha da ilgi çekici kılıyor. Bölümün mezunları çok uluslu şirketlerde çalışabilecekleri gibi, özel sektörde de kolaylıkla iş bulma imkânına sahipler.

Yazılım Mühendisliği

Bu alandaki kişiler bankacılık, otomotiv telekomünikasyon vb. sektörler olmak üzere her alanda kullanılan bilgisayar sistemlerinin, yazılım tasarımını hazırlayıp sisteme bütünleşmiş ederler. Özel sektörde ve kamu sektöründe çalışmaktadırlar. Fikir üretimine dayalı bir iş olduğundan yazılım mühendislerinin kendi işlerini kurma olanakları da mevcuttur.

Kaynak1
http://fotoanaliz.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=4549&p=1&rid=4369



Kaynak2
okulweb.meb.gov.tr/61/01/973005/files/geleceğin%20meslekleri.pdf

12 Haziran 2011 Pazar

İLK SİGORTACILIK DOKTORA ve SERMAYE PİYASASI VE BORSA DOKTORA PROGRAMLARI BANKACILIK VE SİGORTACILIK ENSTİTÜSÜ'NDE

Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü 2011-2012 yılında hem TÜRKİYE’DE hem de bünyesinde ilk defa’SERMAYE PİYASASI VE BORSA’’ ile ‘SİGORTACILIK’’  alanlarında DOKTORA programına başlayacak. Bu alanlarda Yüksek Lisans tezli/tezsiz programı bulunan Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, bu yıl Doktora eğitimi de verecek. 13- 17 Haziran tarihleri ön başvurularının yapılacağı programların mülakat tarihleri Enstitü tarafından belirlenecek olan tarihler arasında gerçekleşecek. Enstitü, BankacılıkSermaye Piyasası ve Borsa,  Sigortacılık olmak üzere üç bölümde Tezli-Tezsiz yüksek lisans eğitimi ve Bankacılık, Sermaye Piyasası ve Borsa, Sigortacılık olmak üzere üç bölümde Doktora eğitimi verilecek. Yüksek lisans için başvuru yapacak öğrencilerin, ALES’ten eşit ağırlık alanında en az 60 puan almak ve yurtiçi veya yurtdışı YÖK denkliğinde bir kurumdan lisans diploması almış olması gerekiyor. Doktora için ALES eşit ağırlık puanının en az 65, ÜDS, KPDS ve eş değer sınavlardan en az 60 puan almış YÖK denkliğinde bir programdan yüksek lisans diploması almış öğrenciler başvuru yapabilecektir.

Başvuru için Marmara Üniversitesi’nin internet sayfasından otomasyon ön kaydı yaptırılması gerekiyor. Enstitüde açılacak Yüksek Lisans eğitimi için 15'er öğrenci ve doktora eğitimi için 15'er öğrenci alımı gerçekleştirilecek. Türkiye’de bir ilke imza atarak doktora eğitimi vermeye başlayacak.


18 Mart 2011 Cuma

FİNANSAL PİYASALAR AKADEMİSİ gerçekleşiyor

Klübümüz 'Marmara Finans Kulübü' tarafından geleneksel olarak düzenlediğimiz Finansal Piyasalar Akademisi, ulusal ve uluslararası finansal piyasalar hakkında, konusunda uzman akademisyenler, yöneticiler, yazarlar ve eğitimciler tarafından eğitimlerin verildiği, ücretsiz sertifika programıdır.



21 MART
1. Seans (11.00 - 12.30)
Dr. Celali YILMAZ- SPK İstanbul Temsilcisi
Döviz Kuru Dalgalanmaları Sorunu; Dünü, Bügünü ve Yarını


2. Seans (13.15-14.45)
Doç. Dr. Mustafa Kemal YILMAZ-İMKB Özel Kalem Müdürü

Türev Piyasalar ve VOB

 
22 MART
1.Seans (11.00-12.30)
Dr.Eren GEGİN -İMKB Risk Yönetimi Baş Uzmanu
Modern Risk Yönetimi ve Denetimi Uygulamaları


2.Seans (13.15-14.45)
Ali BAHÇUVAN - Borsa Yatırımcıları Derneği Başkanı

Menkul Kıymet Borsaları ve İMKB


Kayıt İçin:
finansetkinliklerikayit@gmail.com adresine
Ad-Soyad, Fakülte- Bölüm ve Telefon Numaranızı göndermeniz gerekmektedir
KONTENJAN SINIRLIDIR. SON KAYIT TARİHİ 19 MART 2011



 

17 Mart 2011 Perşembe

Ekonomiye Yön Verenler Zirvesi Gerçekleşti

Kulübümüz 'Marmara Finans Kulübü' nün düzenlediği  "Ekonomiye Yön Verenler Zirvesi" seminerleri kapsamında, Ekonomi ve İş Dünyasının üst düzey yöneticileri öğrencilerle buluştu!



Konuşmacılarımız;


15 Mart Salı Saat: 13.00-15.00
 Neova Sigorta Genel Müdürü, Özgür BÜLENT KOÇ
''Dünyada ve Türkiye'de Sigorta Sektörünü Bekleyen Fırsatlar ve Tehlikeler''

16 Mart Çarşamba Saat:13.00 - 15.00
 İstanbul Altın Borsası Başkanı, Osman SARAÇ
"Türk Borsa Sistemi"

Marmara Üniversitesi, Göztepe Kampüsü "Mustafa Necati" konferans salonu'nda gerçekleşen zirvelere katılım ücretsiz gerçekleşmiştir.

28 Şubat 2011 Pazartesi

TÜRKİYE BORSASI Geliyor

Sermaye piyasaları büyük bir değişimin daha eşiğinde. Ankara, üç büyük borsayı birleştirecek olan “Türkiye Borsası” projesi üzerinde çalışıyor.

Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) yakın kaynaklardan elde edilen bilgilere göre İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Vadeli İşlem Ve Opsiyon Borsası (VOB) ve İstanbul Altın Borsası’nı, İMKB’nin çatısı altında toplamayı amaçlayan bir projede önemli aşama kaydedildi.

ADI TÜRKİYE BORSASI
Sermaye piyasalarını kökten değiştirecek ve Güney Kore modelini örnek alan projenin hayata geçirilmesi durumunda kurulacak yeni borsanın isminin büyük ihtimalle “Türkiye Borsası” ya da “Türkiye Menkul Kıymetler Borsası” olabileceği belirtiliyor. Türkiye Borsası projesi ile vadeli ve spot piyasalar arasındaki işbirliğinin artırılması, daha etkin gözetim sağlanması ve özelleştirme öncesi daha büyük bir borsanın yaratılması amaçlanıyor. Projenin iki aşamada hayata geçirilmesi bekleniyor.



VOB’DA İMKB’NİN PAYI ARTACAK
Birleşme yolunda atılacak ilk adım VOB’un ortaklık yapısına ilişkin olacak. Halen VOB’un yüzde 18 ortağı olan İMKB’nin payının sermaye artırımı yoluyla yüzde 40’a çıkarılması planlanıyor. Bu öneriye bugüne kadar sıcak bakmayan ve VOB’un yüzde 25 ortağı olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ikna edilmeye çalışıyor. Bu kapsamdaki çalışmaların  bu yıl içinde bitirilebileceği öngörülüyor. VOB’da İMKB’nin payının artırılması ile birleşme önündeki önemli bir engelin aşılacağı ifade ediliyor.

TÜRKİYE BORSASI ÖZELLEŞTİRİLECEK
İMKB’nin VOB’daki payının artırılmasının ardından iki kurumun birleşme çalışmaları hız kazanacak. Altın Borsasının  İMKB çatısına alınmasının ise çok daha kolay olacağı belirtiliyor. “Türkiye Borsası” nın kurulmasının ardından da özelleştirme sürecine geçilecek. Ekonomi yönetiminin, yeni borsada yabancı ağırlığının olmasına karşı çıktığı edinilen bilgiler arasında…

VOB’un ORTAKLIK YAPISI
Hissedar                       Payı (%)
TOBB                                25
İMKB                                 18
İTB                                    17
Yapı Kredi Bankası            6
Akbank                               6
Vakıf Yatırı Menkul Değ.    6
İş Yatırım                            6
TSPAKB                             6
Takasbank                          3
TSKB                                 1

13 Ocak 2011 Perşembe

Newton Teorisi Sermaye Piyasalarında Çöktü

Hisse senetleri fizik kurallarını alt üst etti


Economist
Finansal piyasalara yönelik teoriler, hisse senetlerini geçmişteki performanslarının gelecek için gösterge olamayacağını savunsa da şimdiye kadarki pratikler bunun tam tersini söylüyor.



Ünlü fizikçi Isaac Newton'un 'Yukarı giden her şey aşağı da gelir' diye kısaca özetlenecek yerçekimi kuralının, finansal piyasalarda da karşılık bulmasını beklemek oldukça doğal bir tepki. Bununla birlikte piyasaları biraz takip eden biri ucuzken alıp, fiyatı yükseldiğinde satmanın genel kabul gören bir hareket tarzı olduğunu da bilir.

Ancak 2010 yılında Avrupalı yatırımcılar, bu kuralın tersine işlediğini ispatladı. Çünkü, 2009 yılında en iyi performansı gösteren hisse senetlerine yatırım yapanların getirisi, en kötü performans gösteren kağıtlara yatırım yapanlarınkine göre yüzde 12 daha fazla oldu.

ARAŞTIRMALAR ORTAYA KOYUYOR
Aslına bakılırsa bu çok da alışılmadık bir şey değil. 1980 yılından beri yapılan araştırmalarda, daha önceki dönemde iyi performans gösteren hisse senetlerinin takip eden dönemlerde de kazandırmaya devam ettirmesi defalarca ortaya konuldu. Bu, 'hareket' etkisi uzun vadede ispatlamış bir durum olmanın yanı sıra sadece hisse senetleri tarafında değil aynı zamanda emtia ve kurlarda da daha güçlü şekilde rastlanan bir olgu.

Piyasalar bazen, Ocak'ta daha hızlı yükselme ya da yaz aylarında yavaşlama gibi normalin dışında seyir izleyebilir. Ancak buna rağmen, hareket etkisi büyüklüğünden fazla bir şey kaybetmez.

ÇARPICI ÇALIŞMA
London School of Business'tan Elroy Dimson, Paul Marsh ve Mike Staunton isimli ekonomistlerin 1900'lü yıllardan başlayarak, İngiltere'nin en büyük 100 senedini içeren bir çalışma yaptı. Bu çalışmada, önceki 12 ay içinde en iyi performansı gösteren 20 hisse senedinin satın alındığı ve her ay bu portföyün yeniden gözden geçirildiği varsayıldı.

Bu şekilde, en kötü performans gösteren hisse senetlerine yapılan yatırımdan elde edilen gelire kıyasla yıllık yüzde 10.3 daha fazla kazanç sağlandığı görüldü.

BÜYÜK FARK
Çalışmanın en çarpıcı tarafı ise, 1900 yılında en iyi performansı gösteren hisse senetlerine yapılan 1 sterlinlik yatırımın, 2009 yılında 2.3 milyon sterline çıktığı görüldü. Ekonomistler, en kötü performansı gösteren hisselere yatırım yapılsaydı elde edilecek kazancın sadece 49 sterlin olduğunu hesapladı.

Bu hesaplamayı dünya çapında 19 ayrı piyasa için yapan üç ekonomist, 18 tane piyasada benzer sonuçlara ulaştı.

* Bu yazı The Economist'te, " Why Newton was wrong" başlığıyla yayımlanan haberden derlenmiştir.
Hürriyet Ekonet ten alıntıdır