1800'lerdeki Altın'a hücum bu dönemde yeniden yaşanmaya başlandı. Öyle ki Dolar ve Yen gibi rezerv paraların tahtı ve payidarlığı sorgulanmaya başlandı ve bunların en azından bir kısmı için Altın rezervine yönelindi. Dünya'nın en büyük Dolar rezervine sahip ülkelerinden olan Çin de artık bu müthiş büyüklükteki rezervdeki riski görerek kasasına tonlarca Altını çekmeye başladı. Tüm bu yönelimin sonucu olarak Küresel Kriz dönemlerinde dahi altın özellikle 2000in başında başlattığı yükseliş trendini kaybetmeden yukarı yönlü istikrarlı yolculuğuna devam etti.
Aşağıdaki grafiklerde 2000 ile 2010 yılları arasında Türkiye ve Dünya piyasalarında Altın'ın seyrini görebilirsiniz.
Bu grafiklere dayanak olan verileri Istanbul Altın Borsası dosyalarından aldım. İlk chartta göründüğü gibi 2007 sonu finansal kriz Altını pozitif yönde etkilemiş.
Altın’a bu yolculuğunda eşlik eden bir enstruman daha vardı. GÜMÜŞ de özellikle 2005 sonrası finans piyasalarında adından söz ettirmeye başladı. Gümüş’ün değerlenmesinin ana sebebi tıpkı Altın’daki mantık idi. Altının yükselişini görenler bu kıymetli madenin de değerleneceğini öngördüler. Nispeten daha az yönelinen bir yatırım aracı olduğu için Gümüş portföy çeşitlendirmede kullanıldı. Altın’daki olası kar realizasyonu hareketinde korunma amaçlı düşünülebilecek olan Gümüş 2008 sonundan günümüze Dolar ve TL bazında % 100’ün üzerinde değer kazandı. Bu artışın içinde içinde bulunduğumuz Kasım ayındaki %30lara varan artışın bayı büyük.
Altın’ın performansını geçen gümüş Altının alım gücünü zorlaması ve özellikle takı gibi amaçlarla Altın alamayanların gümüşe yönelmesiyle daha da değerlendi. Yine gümüş sanayi üretiminde de kullanıldığı için yatırımcının ilgisini çekmeye başladı. Ekonomideki toparlanma ile birlikte Gümüş’e olan endüstriyel talebin de artması bekleniyor. Bu sebeple Gümüş’ün hem riskten korunma (hedging) amaçlı hem kazanç beklentisi ile 2011 yılında da talep görmeye devam edip yükseleceğini tahmin etmekteyim.
Serhan Balvan, 23.11.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder